Geçmiş  günlerde  orta öğrenimden liselere geçiş, sınav sonuçları açıklandı...

Üniversite tercih  sonuçları  açıklandı

Bugün İHL mezunlarının başarıları konuşulmaktadır… Amma bundan önceki yıllarda yerden yere vurmak birileri için, adeta bir görev olma niteliği taşıyor idi.

Anadolu İmam Hatip Liselerine, Merkezi yerleştirmede ayrılan kontenjan tamamen dolmuştur. ÖSYM Sınavlarında ilk yüzlerde, binlerde yüzde otuzluk başarılardan söz edilmektedir.  

Değişik illerdeki İmam  Hatip Liseleri öğrencilerinin kazandıkları okulları açıklayan bildirilerde bulunmaktadırlar. Her fakülteye teveccüh  vardır.  Başarı  vardır...

ÖSYM'nin sonuçları açıklamasından sonra da bazı olumsuz değerlendirmeler, yapılacaktır. Ancak bu sene hem İmam hatip orta kısımlarının hem İmam Hatip Liselerinin başarıları ayan beyan ortadadır.

Bundan birkaç yıl evvelinde, Eski İmam Hatiplerden örnekler verilerek; bugünkü elde edilemeyen başarıların derin, derin analizleri, yapılacaktır.

Üstelik bugünkü konumlarını; O, okullardan mezun olmaya borçlu olan birileri; sanki, bulundukları konumdan rahatsız olmuş gibiler. İHL mezunu olduklarını unutmuşlar! Acımasız bir şekilde, İHL, okullarına ve de mensuplarına eleştirilerde bulunuyorlar.

İmam Hatip Liseleri dediğimiz zaman; hemen, hemen herkes; başarılı, disiplinli, kusursuz, hatasız bir nesil istiyoruz. Bu yaptıkları değerlendirmeler; kendi kriterleri olduğu için; gençler, kendi koydukları kriterle uymayınca; ver yansın edip, en acımasız şekilde eleştirmeye başlıyorlar... Bunun adı, insafsızlıktır...

Bugün bu okullarda bir milyon öğrenci vardır. Herkesi nasıl aynı kefeye koyarsınız?

Öncelikle İHL de okuyan gençler, bu toplumun birer parçasıdır. Kısacası, bizim çocuklarımızdır. Bu örnekten hareketle; Önce bizler aynaya bakalım, sonra, bu gençleri değerlendirelim... Onlar da bu toplumun bir parçasıdırlar. Eğitim kurumlarının haricinde; çevre faktörü,  arkadaş gurupları, onları da etkilemektedir. Sanki kendileri sütten çıkmış ak kaşıktırlar da gençler, çocuklar; kötüdürler! El İnsaf!

Eğitim ve Öğretim; Çevre, Aile, Okul, Toplum, Öğretmen, yetişme sahaları, Arkadaş gurupları gibi; çok çeşitli yetişme alanları olan, bir gerçektir. Bunlardan bir tanesini atlarsanız; sonuç alamazsınız...

Sanki toplum ve onu meydana getiren unsurlar; dört dörtlükte, İHL çocukları kusursuz, olmalıymış... Hadi oradan... Bu Okullar, Bu Milli Eğitimin okullarıdır. Bu kurumun öğretmenleri, orada görev yapıyorlar... Yani, diğer okullar gibi; Milli Eğitime bağlılar... Bazı okullarda inançsız öğretmenlerin bile görevlendirildiği gerçeğini görmemezlikten gelmeyelim. Keşke o, inançsız insanlar Vatanımın hiçbir okulunda görevli olmasalar…

Öğretmenler de Bakanlığın öğretmenleridir. Yani, diğer eğitim kurumlarında görev yaptıkları gibi; İHL, okullarında da görev almaktadırlar...

Konuşacak çok şey var da gelelim teknik ayrıntılara, Cahil olanları aydınlatalım. Yahut kasıtlı yorum yapanların alnına bir şamar gibi, gerçekleri indirelim... Yahut hafızalarını tazeleyelim...

Bu Okulların kapanmasına karar verilince;

 1- İHL okullarından bir anda üç yüz bin öğrencinin ayrıldığını hatırlayalım...( Bu eleştirileri yapanlar; O gün acaba, O, okullardan öğrencilerini kaçırdılar mı? Yoksa o zaman İHL de okuyan çocuklarını İHL de okutmaya devam mı ettirdiler?) Onu da ayrıca sorgulamak lazımdır.  

28  Şubat sürecinde, bu okulların önü kapatılarak; FETÖ’nün okullarının önü açıldı... Dershaneleri ve okulları zirve yaptı. O gün, uygulanan kararlarla; öyle olması gerekiyordu. Dolaylı olarak, İHL okullarına, yurtlarına, binalarına el konuldu. Bunlardan dernek adına olanların bir kısmı; FETÖ taraftarları tarafından O, guruba yamandı. Bugün, Allah' a şükür, Milletin malları; Milletin hizmetine sunuldu...

2- Okullar kapanmasın, ocak sönmesin diye; Okul yöneticilerinin ve çalışanlarının gayreti ile kırsal kesimlerden toplanan birkaç sınıflık öğrenci, kapasitesini hatırlatalım... Okullar, üç beş sınıfla eğitime devam etmek zorunda kaldı. ( Belki de şu anda acımasız eleştiren bazı insanlarımız, O zaman; O okullarda okuyan çocuklarını, nasıl alıp, kaçırdıklarını hatırlayacaklardır.) Bazıları ise, o, seneler, İHL kapısından bile; geçmediklerini hatırlayacaklardır. (Çocuklarını O, okulların kapısından bile; uzak tutmuşlardır...) Bırakın kapansın, diyen... Binlerce insana  şahit olmuşuzdur...

3- Bu gerçekler karşısında; Okullara verilen kat sayı zulmü ile Okulların başka bir anlamda, nesillerinin kurutulmak istendiğini, belki; hatırlayacaklardır! İşte gerçek, hatırlatalım...

İHL'ler boşalsın diye; 1998 yılında; İHL okullarının içerisinde bulunan 11. sınıflar bile; bir yıl önceden mezun edildi. Yani, okullardan bir anda; onlarca sınıf boşaldı. 11 ve 12. sınıfların mezun olması ile okullarda müthiş boşluklar oluştu. Bir yıl önce mezun edilen öğrenciler; kaos yaşasın istendi.

Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Genel Kurulu, milyonlarca öğrenciyi etkileyecek, 2012 üniversite sınavlarında uygulanacak katsayı oranlarını meslek liseleri ve düz liseler için eşitledi. YÖK Genel Kurulu, dün sürpriz bir karara imza attı. Daha önce katsayı oranlarını meslek liselerinin lehine düşüren YÖK bu kez katsayıyı eşitledi. Buna göre meslek liseliler ve düz liselilerin orta öğretim başarı puanları 0.12 ile çarpılacak. Daha önceki katsayı farkı dolayısıyla meslek liseliler alanları dışında tercihte bulunduklarında düz lise mezunlarına göre en az 3, en fazla 15 puan farkına uğruyordu. İmam Hatip Liselerine yönelik uygulama olarak gündeme gelen katsayı sorunu, aslında Meslek Liseleri ve alanı dışında tercih yapmak isteyen tüm öğrencileri mağdur ediyordu. YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, YÖK nezdinde katsayı uygulamasının tümden kaldırılması yönünde karar alındığını bildirdi. 2012, LYS tercih dönemiyle başlayacak bu süreçte, İmam Hatip Liseleri, Meslek Liseleri ve Genel Liselerde okuyan tüm öğrenciler eşit şartlarda yarışacaklar. Katsayı uygulaması 28 Şubat döneminde gündeme geldi. Özcan, bu antidemokratik uygulamadan artık Türkiye'nin kurtulması gerektiği ve tüm öğrencilere eşit yaklaşan bir sistemin gerekliliği gerekçesiyle katsayının kaldırılması kararı aldıklarını belirtti.

Şimdi 2012 de uygulamadan kalkan, katsayı uygulamasının ilk mezunlarını,  2017 senesinde verdi. Anladınız mı? Ey  kardeşler...

4- Geçen süre zarfında, okulların ne kadar yıpratıldığını, söylememize gerek var mıdır? Bu yıpranmanın önüne geçmek ve daha başarılı, öğrencilerin yetişmesi adına, çalışmalar yapmak için; yeni projeli okullar açılıyor... Onlarda, mezunlarını yaklaşık, yedi sene sonra verecekler... Hafızlık programı olan, okullar açılıyor... ULUSLARARASI İHL' ler açılıyor... Siz neyin peşindesiniz? Bu sene Sivas hafızlık orta kısmından mezun olan bir kızımız sınavda TÜRKİYE birincisi oldu… Şükür… Rabbim sen ne büyüksün…

5- Bu kadar yıpranmışlık, dışlanmışlık sendromu yaşayan okulların, öğrencilerinden; hangi mantıkla fen liseleri ile özel okullarla karşılaştırıyorsunuz... Ben size sorayım; uyanık mısınız? Hala uyku mahmurluğu mu, var üzerinizde? O zaman gidin aklınız başınıza gelince; bu konuyu yazdıklarımın ışığında bir daha değerlendirin...

Ayasofya Camiini ziyaret eden çocuklarımızın attığı tekbir nidaları kulaklarınıza erişmedi mi? Bugün Diyanetin 5-6 yaş gurubunda eğitim öğretim gören çocuklar kimin çocuklarıdır?

Daha birçok madde ile sıralayarak, sosyolojik ve psikolojik değerlendirmelerini, sayfalarca yapabilirim. Zaman içerisinde; parça, parça konulara değinebiliriz. Durum değerlendirmesi yapabiliriz.

28 Şubat süreci sırasında Üniversite giriş sınavlarında önleri kesilen öğrencilerimizi açık öğretime yönlendirmiş idik. Öyle oldu ki, işr ara açık öğretim baraj puanları yükseldi. Her türlü zorluğa karşılık iki yıllık okulları kazanan gençlerimizi oralarda başarılı olarak, dikey geçiş aracılığıyla fakültelere yönlendirdik... Çok kardeşimiz onu başardı ve yoluna devam etti. Çünkü o süreçte dört yıllık fakülteleri kazanmak çok zordu. Yarıştığınız insanların çok gerisinde kalıyordunuz.

Şimdi, üniversite sonuçlarına göre;  geçen yıllarda; yüzde 18' lik bir başarı elde etmiş, bir topluluğu başarısızlık damgası vurarak; yıpratmak istemenizde ki, amaç nedir? Bu yıl başarı açıklanınca  acaba sevinecek misiniz? Üzülecek misiniz?

Kaldı ki; Kat sayı zulmünün devam ettiği süreç içerisinde; İHL mezunu bir gencin, Türkiye birincisi bile olsa; Dört yıllık idealindeki okula kayıt yaptırtma imkanının olmadığını ne çabuk unuttunuz!

Seneler öncesinde FETÖ ekibini yaptığı politikalarla,  Özellikle, İHL'leri başarısız, disiplinsiz, göstererek; hangi kurumun daha iyi olduğunu ispatlamaya çalışıyorsunuz? Dilinizin altında ne var? Açıkça söyleyin...

Serüvenini yazdığım, sürece dahil olan öğrenciler; şu anda, İHL binalarında eğitim görmektedirler. Yani, katsayı zulmünün kalkmasından sonra, ortaokullardan başarılı öğrenci gelme süreci yeni başlamıştır... Bu öğrenciler daha mezun olmamışlar idi. Şimdi gümbür, gümbür geliyorlar… Seslerini duyabiliyor musunuz? Katsayı zulmünün kalkıp hayata geçtiği ilk yıllarda, sınav sonucu gelen öğrenciler; yaralı, darbe almış gençlerimiz idi. Bu yaralı gençlerin haline kimileri yeni yaralar ekleyerek daha da zor bir duruma sokma çabası, gayreti içerisinde idiler. Şimdi, siz bunları bilerek; çocuklarımızı, eğitimi zirve yapmış okullarla, karşılaştırarak; başarısız bulup, onların yarasını daha da derine indirmekten zevk mi alıyorsunuz? 

Sabır,  meyvesini  verdi...  Bugün türkiye bu neslin   başarıları   ile   gündem  oluşturuyor…  

Daha açık söyleyeyim. Eleştiri boyutunu aşarak bu okulları kötülemeye çalışan dostlarımız, siz kime hizmet ediyorsunuz? Yoksa,saf mısınız? Akıl tutulması mı, yaşıyorsunuz?

Amacınız, yönetimi, hükumeti eleştirmek ise; Allah aşkına İHL' lerin üzerinden elinizi çekiniz... Yoksa FETÖ gibi yeni bir örgüt kuruldu da siz onlara hizmet eden insanların etkisinde mi kalıyorsunuz!    28 Şubat sürecinde öyle olmuştu... İHL leri kötüleyerek; kimin reklamını yapmak istiyorsunuz?

Son soru; Çocuklarınız, İHL demi okuyor? Yoksa edebiyatını mı, yapıyorsunuz? Bu yaptığınız acımasız değerlendirmelerle; insanların geleceğini karanlık gibi gösterdiğiniz zaman içiniz ferahlıyor, sevinçle mi, doluyor? Gidin kardeşim, kendinize başka bir uğraş bulun... Bu gençlerden ve çocuklardan elinizi çekiniz...  

Amel eksikliği, noksanlığını gündeme getiriyorsunuz... Kendi öğrencilik yıllarınızda her şey dört, dörtlük mü idi? Bugün bu kadar çevre ve olumsuz etkilere karşı kendilerini korumaya çalışan tüm bu gençlere sahip çıkalım. Onore edelim Destek olalım. Yalnız olmadıklarını vurgulayalım. Hala bugün bile gündemde İHL okulları tartışmaları yapılıyor ise, onların gencecik omuzlarına Anadolu kıtası kadar büyük olan dava yükünü kaldırmalarına yardımcı olalım.  

Yoksa bu olumsuzlukları zirve yaptığınız zaman; bu davaya hizmet etmiş her insanın elleri yakanızda olacaktır... Haklarını sizlere helal etmeyeceklerdir, bilesiniz...