Komplo kelimesi ve komplo teorisi kavramı son yirmi yılda epeyce yer etti dil ve düşünce dünyamızda. Her zeminde kolayca kullanıverdiğimiz, hayli kullanışlı, ezbere yatkın bir ifade... Vampir filmlerinde vampiri haklamaya yarayan gümüş kurşun misali! Dilimizde küçültme, aşağılama ve/veya etkisiz kılma saikiyle çokça kullanılan bir söylem haline geldi. Allameyi bile taca attıracak kadar mahir bir kavram!

Komplo/komplo teorisi kavramının sözlük anlamlarını inceleyelim; bakalım hoyratça kullandığımız bu kavramlar ne anlam taşıyor:

TDK sözlüğünde, Fransızca complot kelimesinden (ko'mplo, l ince okunur) dilimize geçtiğini; düzen ve tuzak manasına geldiğini öğreniyoruz.

Kubbealtı Lugati ise, (l ince okunur) i. (Fr. complot) Fransızca kökenli olduğu kaydını düşerken, iki açıklama sunuyor: "1. Birine veya bir kuruma karşı alınan gizli karar, gizli düzen, tertip 2. Topluca yürütülen gizli plan."

Kubbealtı Lugati, kelimenin çeşitlemeleriyle devam ediyor; Komplo hazırlamak: "Gizli bir tertip kurmak." Komplo Teorisi: "Birine, bir kuruluşa veya ülkeye karşı gizli bir tertip olduğu, tuzak kurulduğu görüşüne dayanan düşüncelerin tamâmı."

Anglo-Sakson yaklaşımıyla bakarsak, Merriam-Webster sözlüğünde conspiracy theory kavramı, "genellikle güçlü komplocuların gizli bir komplosunun sonucu olarak bir olayı veya koşulları açıklayan bir teori ve ayrıca büyük önem taşıyan bir sırrın halktan saklandığını öne süren bir teori" olarak karşımıza çıkıyor.

Ne alaka diye söyleniyorsunuz sanırım. Sözlük kullanma alışkanlığı kazanmamız, tefekkür kabiliyetimiz için mühim! Bilmeden kullandığımız kelimelerin yaşatacağı tuhaf hallerden emin olmamız içinse elzem...

Dönelim komplo teorisi mevzuuna... Sorgulayıcı akla takılan en büyük çelme, zannımca, komplo teorisi etiketlemesine maruz kalmaktır. İhtimaller dünyasında göreceli düşünmenin akamete uğratılmasıyla sonuçlanan fikri suikast bir nevi... Meseleleri tahlil edişe pranga vurmanın kibar yolu belki de!

Halbuki zaman, geçmişte bu yaftayla es geçilen pek çok hususun hakikat olduğunu getirip önümüze bırakıveriyor. Tarih yapmak ve tarih yazmak dilemmasına dahi bu pencereden bakmak mümkün.

Komplo kavramıyla gizlilik içiçe bir manzara arz ediyor. Günümüze gelince, "komplo teorisi bunlar kardeşim!" sözünün edilmesi lüzumsuz kaçıyor. Niye mi? Pek çok mesele teoriden pratiğe dönüşmüş durumda... Görene gayet aşikâr hatta... Bu sebeple komplo teorileri yerine komplo pratikleri üzerine dikkat kesilmekte fayda var.

Rahmetli Abdurrahim Karakoç ne güzel söylemiş:

"Yorulmam deme gönül mutlaka yorulursun

Ortada seyrederken kenara savrulursun

Zamanın tenceresi, penceresi çok farklı

Temmuz’da buz tutarsın, Ocak’ta kavrulursun.."