Bu bölümde, küresel şer odağının tüm dünyadaki virüs salgınları / pandemiler ve "biyometrik çip" çalışmaları ilgili planlarını ve uygulamalarını kaleme aldık:

4- SALGIN HASTALIKLAR / PANDEMİLER MEYDANA GETİRMEK

Domuz gribi, Sars, Mers, Kuş gribi, Ebola ve son günlerde epey can alan Covid-19 gibi tüm salgınların, aslında dünya nüfusunu azaltmak isteyenler tarafından, gizli labaratuvarlarında üreterek yaydıkları, yapay hastalıklar olduğu söyleniyor. 


 

Son zamanlarda çok konuşulan "Biyometrik Çip"in de, bu konuyla ilgili olduğuna dair bazı bulgulara rastlamak mümkün. 

GELİŞTİRİLMEYE UYGUN DİJİTAL KİMLİK (ID) AŞI SİSTEMİ: "ID2020"

Vücudunuza bir mikroçip yerleştirilmesini kabul eder misiniz?! 

Microsoft ve bir grup ilaç firmasının sorduğu soru bu!

Bill Gates ve Rockefeller tarafından bir simulasyon yapılıyor. Bill Gates, virüsleri tespit edip insanı bu virüsten koruyacak bir 'biyometrik çip' icat edip,  insanlara entegre etmek istiyor. 

Microsoft, gezegendeki her insana, parmak izi gibi, herkesi kontrol altında tutmak için dijital bir kimlik vermeyi amaçlayan bir program olan “ID2020” adlı bir girişime öncülük ediyor! 

ID2020, çip şeklinde birine implante edilebilen bir dijital kimliktir. 

Görünüşte bu uygulama, evsiz insanlara veya gelişmekte olan ülkelerdeki insanlara, blockchain destekli kimliğe erişmelerine sözde yardımcı(!) olmak amacını taşımakta!! 

Teorik olarak, uygulama, ID2020 çip implantı olan birisinin, Bill Gates vakfı aracılığıyla ücretsiz aşılar almasına yarayacaktır. Buna karşılık, bu implantlar, normalde kimliksiz olarak alamadığınız hizmetlere kolay erişim sağlayan şifreli, blok zincir destekli veriler taşıyacaktır. 

En yoksulları ve evsizleri güçlendirmeyi amaçlayan bir blockchain kimliği, bizim için hiç de kötü bir şey gibi görünmüyor değil mi?!!! 

Vücuda yerleştirilen bu çipler, herkesin kimliği yerine geçecek, herkes böylece kontrol altında tutulacak. Bu çipi takmayı reddedenlere sağlık sigortası yapılmayacak, yurtdışına bile çıkamayacak ve hatta diğer kurumlarda işlem de yapamayacak! 

Hedeflenen şey, insanın tam kontrolü!.. 

İnsanların bedenleri, muhtemelen de beyinleri, yeni 5g  teknolojisi ile uzaktan yönetilebilir hâle getirilecek.

İlk olarak organ nakli olan ve organ yetmezliği yaşayanlar için kullanılacağı duyurulan bu teknoloji, bugün artık herkes için geçerli. Hatta hasta olmanıza da gerek yok. Bebeğinize aşı yaptırdığınızda yahut  korona aşısı diye önünüze konulacak olan yeni nano teknoloji ile içine ne yerleştirdiklerini bilmediğimiz gizli bir biyolojik silah, haberiniz bile olmadan size de enjekte edilebilir! 

Bu biyometrik çipin, insanları koruyacağını, çok faydalı ve hayatı kolaylaştırıcı bir teknoloji olduğunu pek yakında Dünya Sağlık Örgütü veya bilmem hangi uluslararası bilim otoriteleri açıklarlarsa, hiç şaşmayacağız!

14 Ocak 2020’de corona virüsün insandan insana bulaştığının bir delili olmadığı yönünde twit atan Dünya Sağlık Örgütü, bir ay sonra kendi ile çelişerek pandemi ilan edecek kadar kürselcilerin barkodlu bir taşeronudur!

Bugün de çıkmış, aşıların hazır olduğunu söylüyor! 

2009’da domuz gribi piyasaya sürüldüğünde, Dünya Sağlık Örgütü Başkanı Dr. Margaret Chan, ABD nüfusunun yüzde 40’ının domuz gribinden etkilenebileceğini, dünyada ise yüzbinlerce hatta milyonlarca insanın öleceğini söylemişti.

Türkiye’de ise o dönemin Sağlık Bakanı, “Eğer domuz gribi aşısı yapılmazsa 21 milyon kişi hastalanacak ve 5 bin 300 kişi hayatını kaybedecek” demişti. 

Eski bir sağlık bakanı ise görevdeki sağlık bakanı için “İzlediği strateji doğru değil, Azrail’in Türkiye temsilcisi gibi konuşuyor” diye tepki göstermişti. 

Neticede ne oldu?

Nihayetinde domuz gribi salgınının bir yalan olduğu ortaya çıktı. 

O gün ile bugün arasında hiçbir fark yok!

2005’de kuş gribi, 2009’da domuz gribi olarak oluşturulan pandemi, 2020’de ise Covid-19 ile devam ediyor. 

Hatırlayan vardır; Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan o günlerde, “Ben aşı olmayacağım!” demişti. Ardından da Dünya Sağlık Örgütü Başkanı da aşı olmadığını ve olmayacağını söyleyince, foyaları meydana çıkmıştı.

Lancet Dergisi editörü Richard Horton, 1920'de kurulan, dünya çapındaki güncel meseleleri analiz etmek amacıyla hareket eden ve 2010'da Abdullah Gül'e ödül veren, Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Chatham House’un ağzından şunları söylüyor: 

“Bilimsel yayınların çoğu yalan. Sağlam olmayan yöntemlerle sonuçlara varılıyor. Tıp Dünyasında işler çığırından çıktı. Literatür, istatistikî peri masallarıyla kirletildi.”

Bugün insanları, dijital çip ile sözüm ona tedavi(!) edecekler.. 

İnsanlara biyometrik çip takmanın en kolay yolu da, bir virüs yaymak! 

Dünya Sağlık Örgütü'nde önceden uzman olarak çalışan Peter Koenig, bu virüs salgınının bir amacının da çipli ilaç ve aşıları yaygınlaştırmak olduğunu belirtti. 

Yani Bill Gates, Kissinger ve David Rockefeller jr' ın planlayıp Davos’ta deklare ettikleri ID2020’yi hayata geçiriyorlar. 

Yine Peter Koenig'e göre bu son Covid-19 pandemisi, 'biyometrik çip'i harekete geçirmek için süper bir katalizör görevi görecek. 

İkna etmenin en iyi yolu, insanları panikletip korkutmak! 

Kimini hastalıkla, kimini ölümle, kimini açlıkla! ! 

“Bu aşıyı olursanız hiç bir virüs size bulaşmayacak ya da herhangi bir hastalığa yakalansanız bile, doktorunuz anında haberdar olacağı için acil müdahale edebilecek ve kurtulacaksınız” denildiğinde, acaba kaç insan itiraz edebilecek?! 

Bunlar bir komplo teorisi filan değil, resmi siteleri id2020.org’da zaten anlatıyorlar. 

Şimdi sormak lazım; hangi virüs bunlardan daha tehlikeli olabilir ki?! 

Bill Gates tarafından yönetilen ve aslında “Dijital Kimlik haklarını elde ederek insanları kontrol etme”yi amaçlayan bir girişim bu! 

Yani artık böylelikle, "ulusal devlet" kavramı da anlamını yitiriyor. Kendilerinşn yönettikleri ve ger leye tam hakim oldukları şeytani bir düzen kurup, tek bir dünya devleti oluşturmaya çalışıyorlar ve insanları da, çipler vasıtasıyla diledikleri şekillerde modern köleler olarak yönetebilecekler ya da isterlerse yok edebilecekler!

Hedef, tam kontrol! 

Bizim tüm bu yaşanan ve yaşanması muhtemel olayları, bütüncül bir yaklaşımla doğru analiz etmemiz, ivedilikle devlet ve millet olarak gereken tedbirleri almamız gerekiyor. 


 

Dikkat edin;

 21. yüzyıl, zihin işgali çağıdır!

ABD parası olan dolardaki işarete göre, 'düzen tamamlanacak!' 

"YENİ DÜNYA DÜZENİ" yani "YENİ DECCAL DÜZENİ" 

Ancaak;

Yaşadığımız biyolojik mevsimler gibi manevi mevsimler de vardır. Bu çağ, artık Müslümanların ilkbaharı, emperyalist zalimlerin de sonbaharıdır. Müslümanların önünde yaz, küresel sömürü düzenin sahiplerinin önünde de kış vardır.

Vahye ve hikmete dayanan, Hakkı ve adaleti üstün tutan Hakikat Nizamı’nın yeniden kurulmasını, hiç kimse kimse, hiç bir güç önleyemeyecektir!

Allah'ın izni ve yardımıyla, bütün küresel güçler yenilecek ve zulüm kuleleri devrilecektir! 

Fesada uğratılarak kan ve gözyaşına boğulan yeryüzüne, adil bir nizam verme mefkûresiyle “Merhamet Medeniyeti”ni inşa etmek için adanmış olan ve bu uğurda dünyanın her nimetinden daha fazla şehadeti arzulayan, yalnız Hakk’ın rızasını gözeten, işbilir, liyakatli, samimi adanmış adamlar, taşın altına elini koymuş, tüm gayretleriyle dünyanın dört bir yanında kutsal bir hazla fiilen çalışmaktadırlar! 

Gevşemeyin, üzülmeyin, iman etmişseniz, üstün gelecek olanlar ancak sizlersiniz! 


 

İSTİKBAL, İSLAM'INDIR!