Nicedir usul usul makas değiştiriyoruz. Gönül lokomotifinin çektiği kahır vagonları, lebaleb dolu üstelik! Sabır ırmağının yanı sıra kıvrılıp giden tahammül raylarında, salınarak ilerleyen ömür treni... Sanırsınız ki bu keşmekeş vadisinin yegâne yâreni! Halbuki her teker dönüşünde geçip gitmekte. Şimendifer olduğunu, istim salınca fark ettiren bir geçiş bu! Gözyaşlarından mürekkep bir buharın gücüyle, payına düşen mesafeleri metazori bir içiş bu!

Perdeler gerili nereye baksak! Hayalin yansıdığı ürkek perdeler... Işığın traşladığı ve manilerin dışladığı gölgelerin gezindiği perdeler! Film tadında lakin filmden öte bir görünmenin ayartıcılığında sıkışıp kalmışçasına tanımsız. Tanımsızlığı omuzlarına bir şal hafifliğinde bırakan, kopuk kopuk akışı zahir! Makaslanmış bir film yahut sayfaları eksik bir kitap misali... Avuntusuz badireler koleksiyonundan firar etmiş enstantaneler eliyle gizem kafesine tıkılmış sanki! Buz tutmuş bir anlaşılmazlık hüküm sürer perdede. Hoyratça erimesini beklemek pek müşkül! Aynı küreğin mahkumu son tahlilde, torun ve dede...

Bir vakitler hepimiz küçük torunlardık. Ya da yarınlara göz kırpan küçük dedeler miydik? Bir külah dondurma, bir gevrek simit ve turuncu renkli bir top kadar sevindirik eden ne vardı ki çocukluğumuzu? Doyumsuzluk henüz kabzetmemişken ruhumuzu, yanağımızdan alınan bir küçük makas nasıl da kıymetliydi. Belki hakikaten sadece çocuklukta tebessüm ediyor insan! Bir küçük dere kenarında merakla seyrederken kurbağaları, göz açıp kapayana dek, olup çıkıvermişiz dünya telaşının kurbanları...

Şimdi, bulunduğumuz basamaklar arası giderek açılmakta olan, makas yüzünden bizarız. Makasın ağzı kapanırsa kesmek fiilinden çekinmek gerekirken, aksine açılıyor olması ürkütüyor bizi. Zira açılan makas, görünmez bir duvar yahut tel örgü misali parselliyor, hatta ulaşılmazlaştırıyor alışkanlıklarımızı!

En sarsıcı olanı da; zülf-ü yare uzanan makas! Bukle bukle salınan hoş görürlüğümüze, kast eden makaslardan ötürü tedirginiz belli belirsiz... Dile gelmiyor olsa da gönül sarayının duvarlarında çınlayan bir mırıldanış gibi...

Sözlük otobanında makas atan kelimelere dikkat! Kelam-ı kibar hicret edeli; meydan, laf-ı güzaf magandalarına teslim oldu olacak! Merakım şudur ki; bu hercümercin ertesinde geriye ne kalacak?