ALIN TERİ...
Günün birinde evlilik çağına gelmiş bir delikanlı herkes gibi onunda evlilik isteği vardı. Bu konuyu ailesine açmak istediğinde babası delikanlıya şöyle bir konuşma yaptı:
“Oğlum elbette ki sende evlenebilirsin. Eğer bana kendi alın terinle çalışıp kazandığın bir altın getirirse, seni hemen evlendireceğim.”
Delikanlı çocuk babasının bu sözleri karşısında gülümsedi. Ne kadar kolay bir şey söyledi babam diye düşündü. Delikanlı ertesi gün babasının bu sözünü yerine getirdi ve babasına o altını getirdi. Babası oğlundan aldığı bu altını hiç düşünmeden nehre fırlattı. Delikanlı şaşkın bir şekilde babasına uzunca bir süre baktıktan sonra babasına dönerek sordu:
“Babacığım artık evlenebilirim değil mi? “
Babası başını salladı:
“Hayır oğlum. Ben sana kendi alın terin ve emeğinle o altını getirmeni söyledim ama sen kendi alın terinle getirmedin bana o altını dedi.”
Delikanlı ertesi gün annesinden bir altını borç alarak babasına tekrar götürdü. Babası altını görünce tekrar nehre fırlattı. Delikanlı çok şaşırdı ve şunu söyledi:
“Bunu neden yapıyorsun baba hala anlamış değilim ama sana bir altın getirdim ve evlenebilirim artık.”
Babası oğluna yine izin vermedi ve oğluna:
“Bu altını sen alın terinle kazanmadın oğlum dedi.”
Delikanlı babasının yanından ayrılarak uzun uzun düşündü. Başkasından bir borç altın alsa ve o altını babasına getirse babası o altını tekrar nehre atacaktı ve delikanlı bu gidişle de evlenemeyecekti. Bu yüzden genç delikanlı bir iş bulup kendi emeği ve alın teri ile o altını kazanmaya karar verdi.
Günler geçti ve delikanlı kazandığı o altını babasına getirdi. Babası her zaman olduğu gibi altını eline aldı ve tam nehre atıyordu ki çocuk heyecanla babasının elini tuttu. Delikanlı can havliyle bağırdı:
“Hayır baba o altını nehre atamazsın ben o altın için günlerce zorluklarla çalıştım ve sana o altını getirdim dedi.”
Delikanlının babası yüzündeki kocaman gülümseme ile elini oğlunun omzuna atarak:
“Oğlum işte şimdi evlenebilirsin çünkü alın terin ile kazandığın bu altının değerini artık çok iyi biliyorsun ve bu altını savurganlık yapmadan harcayacaksın.”
Emek verilerek kazanılan altının aslında ne kadar değerli ve emek fazla ise savurganlık ta o,ölçüde az olur.
*Çok büyük emek vererek hazırladığımız sınavda tıpkı bu kazanılan 10 altın kadar değerli.Heyecan kavramı bu emeğin savurganlığına sebep olmasın...*
Merhaba, Sınav anında heyecan, birçoğumuzun başına gelen veya başına gelmesinden korktuğu bir şey.
*Ya heyecanımdan ötürü sınavı bitiremezsem?*
*Normalde yapabileceğim soruları yapamazsam?*
Bu tür kaygı artıran tetikleyiciler; sınav yaklaştıkça kafamızda dolaşıp durur. Heyecan, her ne kadar gerekli bir duygu olsa da bizim sınav anında performansımızın düşmesine de sebep olabilir.
*Heyecanı kontrol altında tutmak için vereceğim telkinleri lütfen uygulamaya çalışın.!*
*SINAVDAN ÖNCE:*
*A-Heyecan Kötü Bir Şey mi?*
Heyecan sadece olumsuzluk cağrıştırıcı olarak aklınıza gelmesin.!
*Heyecan duygusunun bir noktada iyi de olduğunu unutmayalım.!* Heyecan, istediğin, hayal kurduğun bir amaç olduğunu gösterir. Bu sebeple heyecanı tamamen yok etmek yerine kontrol altına almaya çalışmak daha doğru tercih olacak.
*B-Neden Heyecan Yapıyorsun?*
Normal düzeyde heyecan duygusunun gerekli olduğuna inandıktan sonra heyecanın sebepleri nelerdir? Sorusuna cevap bulmaya çalışalım.
*UNUTMAYALIM.!*
Sebebini bildiğimiz bir duyguyu daha kolay yönetebiliriz.
*Neden Heyecan?*
*1-* Çok iyi çalışmadığını düşünmekten mi geliyor?
*2-* Kendini başkalarıyla mı kıyaslıyorsun?
*3-* Ailenin beklentilerini karşılayamayacağını mı düşünüyorsun?
Bu sorulara cevap verdiğimiz andan itibaren
işimiz çok daha kolay olacak.
*Örneğin:*
• Az çalıştığını mı düşünüyorsun? Bu saat itibariyle çalışmalarını kabul etmek seni rahatlatır aksi halde aşırı kaygı seni daha çok mutsuz kılar.!
Elinden geleni yaptın bu noktaya kadar, bundan sonra önüne bakıp devam etmelisin.
• Başkalarının hedefleri yada çalışma süreçleri- çalışma ortamları seni bağlamasın. Herkes kendi doğrusunu yaşar ve hep tekrar edilen bu cümleyi kızmadan oku ve inan. "Bu senin hayatın" ve sen elinden geleni yaptın.
• Bu sınava sadece ama sadece kendin için giriyorsun. Ailenin beklentileri ne kadar büyük olsa da onlar sadece sen üzüldüğün için üzülecekler, bu yüzden onların seni her daim seveceğini ve hep arkanda olacaklarını unutma; ne olursa olsun.
*Önemli bir hatırlatma .!*
Korona Virüs ile ilgili süreçler herkes için aynı.
Bu yüzden bu konuda endişelenmemelisin.
*C-En İyi Bildiğin Stratejiyi Uygula.!*
Sınav anında da sürekli kullandığın stratejiyi değiştirmemelisin. Sürekli hangi dersten başlıyorsan yine öyle yap. *Strateji değişikliği sadece senin daha fazla heyecanlanmana sebep olacaktır.*
*D- Sakinleştirici Tekniğin Nedir?*
Hangi yöntemleri uygulandığında sakinleşiyorsun? Kimileri gözlerini kapatıp 1 dakika durmayı tercih ederken kimileri su içip büyük bir nefes alıp sınava tekrar dönebilirler. Hangisinin senin için daha etkili olduğunu deneyerek öğrenmeye çalışabilirsin.
*SINAV GÜNÜ VE SINAV ANINDA HEYECAN:*
*A- Sınav Akşamı Dinlenmek Güzel Şey.*
Sınava bir gün kala ders çalışmamayı bırakman kaygını azaltacaktır. Son dakika çalışması stresinden dolayı hem kafana girmeyecek hem de seni olduğundan stresli bir hale getirecektir. Bunun yerine ailenle rahatlatıcı bir aktivite yapmayı seçebilirsin.
*2- Sınav İçin Gerekli Eşyaların Hazır mı?*
Sınavdan saatler önce panik olmamak için eşyalarını bir gün önceden hazırla. Böylece belgelerini elinin altından alıp doğrudan sınav yerine gidebilirsin.
*3-Bu Gece Senin Gecen.!*
İyi bir uyku çekmeye bak, kaliteli bir uyku hafızamızı güçlendirdiği gibi beynimizin de daha etkili bir şekilde çalışmasına yardımcı olur.
*4. Açken Sen Sen Değilsin.!*
UNUTMA!
Açlık yorgunluğu tetkikler,kan şekerini düşürür ve bu durum kaygıyı tetikler. Bütün bunlardan dolayı sınava tok bir karınla git.
*5- Erken Kalkan Yol Alır.!*
Sınav yerine en az bir saat önceden git. Ne kadar erken gidersen sırana o kadar alışmış olacaksın ve kendini sakinleştirme imkânı bulacaksın.
*6- Başkası Olma Kendin Ol.!*
Başkasının kağadına sınav anındaki hareketlerine bakma.!
“Onlar ne yapıyor?” diye düşünürken daha fazla strese girebilirsin, bu yüzden sadece önündeki sınava odaklanmaya bak.
*7- Zamanı Kontrol Edemezsin.!*
Sürekli süreyi kontrol etme! Bu seni strese sokabilir. Bu yüzden sayfa çevirmelerinde veya derslerin bitişinde süreyi kontrol et.
*8. Kaçan Kovalanır.!*
Yapamadığın sorular üzerinde çok vakit kaybetmemeye çalış. Sınav süresi de uzadı, yapabildiğin tüm soruları bitirdikten sonra yapamadıklarına geri dönmeye çalış.
*9- Doğru Bildiğin Yolda Şaşma.!*
En güvendiğin dersten başla! İlk dakikalar çok kritik. Dolayısıyla sınava kendini en iyi hissettiğin dersten başlaman hem kaygını azaltacaktır hem de odaklanmana yardımcı olacaktır.
10. Küçük Aralar Seni Mutlu Kılacak.!
Soruların içinde kaybolduğunu hissediyorsan veya sıkıldıysan kısa bir süre ara verip nefes taktiği yap. Gözlerini kapat ve karnını şişirerek burnundan nefes al. İçinden dörde kadar saydıktan sonra karnını indirerek nefesi ağzından ver. Bunu beş defa tekrar etmek sana süre kaybettirmez, aksine vücuduna aldığın oksijen dengesini düzenleyerek önündeki süreyi daha verimli geçirmene yardımcı olur. Suyunu kullan! Baktın sınavdan kopuyorsun, odaklanamıyorsun. Yüzünü, kollarını veya kulaklarının arkasını ıslatabilirsin. Kendini uyandır. Vücudunu rahatlat, sınav esnasında küçük esneme hareketleriyle vücudunu rahatlatmak sınav gerginliğini ve soruları çözdükçe artan yorgunluğunu azaltacaktır.
*ÇOK ÖNEMLİ.!*
Sınav anında kafana gelen olumsuz düşünceleri uzaklaştır. Kendine güven, ne zaman olumsuz düşünmeye başlarsan bunu fark et ve kendine “Dur!” de. Sınav sonuçlarını şimdiden düşünmeye başlamak sana bir yarar sağlamayacaktır, sınav bittikten sonra bunun için bolca vaktin olacak zaten.
Umuyorum ki verdiğim önerilerle daha rahat bir sınav süreci geçirebilirsin.