Altı yıl kadar önce seçim öncesinde Recep Erdoğan kardeşime uyarı ve katkı amaçlı bir yazı yazdım.

23 Kasım 2018 tarihli ve  “Sayın Cumhurbaşkanım  Artık Kur’ânî Vasıflar  Taşıyanlara Oy Vereceğim” başlıklı bu makalem pek çok  haber sitesinde ve sosyal medyada büyük bir ilgi gördü.

MAKALEME GİRİŞİM:
[“Sayın Cumhurbaşkanım! Katıldığınız ve kazandığınız bütün seçimlerde size oy verdim. Ayrıca oy vermekle de kalmadım, yazılarımla ve  özel sohbetlerimle destek de verdim. Üstelik bir de seçip önümüze koyduklarınızı da seçtim. Ama artık yalnızca vasıflarını Rabbimizin belirlediği adayları seçmek istiyorum. Çünkü  –hüsn-ü zan besliyor isem de-hangi  vasıflar dikkate alınarak aday seçimi yapıldığını tam olarak  bilmiyorum ve bu durum benim Rabbim katındaki sorumluluğumu düşürmez. Çünkü ahiretime zarar vermek istemiyorum.”

“Seçtirdikleriniz  arasında önemli bir toplumsal  meseleyi irdeleyecek, inceleyecek, tespitlerini kaleme alacak ve ayrıca meclis kürsüsünden dile getirecek daha da önemlisi görüşlerinize katılmadığını beyanla muhalif  görüş bildirecek düzeyde inançlı, bilgili, bilinçli ve izzetli kaç kişi  var? Siz, Batı kültürü ile şartlanmış bürokratlar ve teknokratlar  ile nasıl başarılı olacaksınız?”]

MAKALEMİZ SÖMÜRÜLDÜ
Bütününün okunmasını önereceğimiz bu makalemizin muhalefet tarafından sömürüleceğini tahmin edebildiğimiz için AKP’ye yönelttiğimiz eleştirilerin  CHP ve SAADET dahil muhalefet partilerini tercih edebileceğimiz anlamına gelmeyeceğini de işaret emiştik.

MAKALE ALTI YIL ÖNCE YAZILDI
Makalemize, bir dostumuz tarafından sosyal medyada yer verilince yeni bir makale gibi algılandı. TV5 ise makalemizi iktidar aleyhine siyasi  bir amaçla  kullandı.

Bizim açımızdan bir problem yok. Çünkü Türk siyası hayatı ile ilgili görüşlerimiz pek değişmedi. Ama doğal olarak aleyhimize yorumlar yapılmasına da sebep oldu. Bu vesile ile bazı açıklamalar yapmayı gerekli gördüm.

ZARURİ AÇIKLAMA
A-
Ben bir asırdır baskıcı ve dışlayıcı bir laiklik altında yaşadığımız inancındayım. Bütün partiler de istisnasız düzen partisidir. AKP ‘yi İslamî bir kurum olarak görmedim. İslami  ölçülere uygun hareket etmesini de beklemedim. Tercih sebebim ve beklentim, gelişmemize katkı verecek şekilde Müslümanlara daha özgür alanlar açılabilmesiydi.

B-AKP hakkında yanılmadım. Bir millet layık olduğu gibi yönetilir.

C-AKP değil ama R.T. Erdoğan kardeş bu gün de tercih edilebilir, bu tercih hatasız görüldüğü için değil, mevcutlar içinde alternatifsiz olduğu içindir. Abdülhamid Hana yapıldığı gibi ”gitsin” demek yetmez. Onun için yapılacak eleştiriler, diğerleri için fazlasıyla da yapılabilir.

D-Ben kalemimi ve dilimi imani çizgilerim doğrultusunda kullandım ve kullanmaktayım. Büyükelçi olan oğlum sebebiyle teşekkür edebileceğim Erdoğan kardeşi ve yönetimini  eleştiren pek çok makale yazdım ve yazmaktayım. Biz her nimeti Mevlamızdan bilir ve  ana teşekkürümüzü yalnızca Ona yaparız.

E-Nefislerimiz için yalakalığa ve yergiye sürüklenmekten Allah’a sığınırız.