Erdoğan’ı anlamak zor bir yolun yolcusu olmaktır.
Mekanı cennet sayın Erbakanın dediği gibi :
“Birbirimizi, milletimizi ve dünyayı kandırmayalım açık ve samimi olalım. Türkiye’de gerçek anlamda demokrasi yoktur. Evet, sadece bir demokrasi oyunu oynanmaktadır ve maalesef siyasi partilerde bu oyunu oynamaktadırlar.”
Evet bir demokrasi oynunun oynandığı ülkemde bir adam düşünün ki halkın iradesini egemen kılmak için kolları sıvıyor ve öylesine acı bir cümle kullanıyorki şimdi yazarken bile canım acıyor.
“ Biz kefenimizi yanımıza aldık.”
Demokrasi kelimesinin sadece adı var. Partiler çok kolay kapatılıyor ,milli egemenlik sözden öteye geçmiyor ve inanılmaz bir ayrımcılık var…
İnançlı insanların kendi ülkesinde gurbet olduğu bir dönem düşünün.
Herhangi bir kitaptan bir alıntı değil bu yaşanmışlığın kaleme yansıması.
Çok örnek verilebilir. Sadece beni en çok etkileyen bir travmayı paylaşmak istiyorum.
Örtü yasağı var ve ikna odaları adeta cadı avına dönüşmüş ;insan hakları ayak altında.
Örtülü kadınlar hukuk, tıp…vb bir bölüm okumasın diyecek noktaya gelmiştik adeta hepimiz.Alın sizin olsun diyordu çoğumuz. Bir sabah uyandığımızda İlahiyat Fakültelerinede örtülü girmek yasak denildiğini öğrendik. Nasıl ki 15 Temmuz gecesi hainler ile ilk karşılaştığım ana kadar ,kendi halkına kurşun sıkmaz sözüne olan inancımı yitirdiğim gibi ; Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi önünden karanfil dağıtırken sırtıma jopu yediğimde anlamıştım ki gurbetteyim .
İşte böyle bir dönemden sonra biri çıkıyor her alanda eşitlik diyor,yep yeni bir Türkiye diyor ve daha ilk yıllarda bile “Hanslar” onu anlamış ve önünü kesmeye calışıyor, linç hareketleri, tehditler…vb ama “Hasanlar” anlamıyor ve üstelik vefasızlığı şiar edinmek ile birlikte bütün yükü ona yüklüyor. Bir yol açacağına açılan yolu kapamak.
Belki daldan dala atlamış gibi olacağım ama bir iki soru sormak istiyorum . !
Erdoğan’ın yapamadığı neyi yapacak acaba aynı felsefeye sahip diğer hareketler ?
Ya da onların söylediği ne yapılmadı ?
Endülüs fatihi Tarık bin Ziyad gibi gemileri yakarak zulme ve adaletsizliğe baş kaldırı bayrağını açan Erdoğan , bütün hayatı boyunca haksızlıklara ve zulme uğradı.
Zulüm ve haksızlıkların çoğunun ise kendi sokağında olması asıl acı olan taraf.
Erdoğan Ne Yaptı :
Ben burada ;
Dışişleri ,Savunma Sanayii ,Sanayi ve Teknoloji projelerini,Çevre ve Şehircilik,Enerji,Tarım,Kültür ve Turizm alanındaki gelişmeleri ;Ulaşım ve Haberleşme alanındaki gelişmeleri… yazmayacağım. Her iktidarın görevidir ülkeyi bu konularda ileriye taşımak ve Erdoğan bu konularda da hem olması gerekenin yapılmasını sağladı hem de büyük bir çığır açarak daha özgüvenli duruşlara vesile oldu.
Benim asıl meselem vefası bitiklerin uykularını kaçırtmak. !
Vefası Yetikler Erdoğan Ne Yapmadı ?
• Mazlumların sesi oldu.
One Minute » çıkışı ,
Dünya 5’ten büyüktür politik doktrini,
Azerbaycan, Kıbrıs, Libya,Suriye, Irak, Afrika… mazlumların yanında durma ve büyük riskler alma.
• Özgürlükçü-demokratik bir sistem için, ‘’millî irade’’yi etkin kılmak suretiyle çoğunluğun yönetme hakkını ‘’çoğunluğa teslim etti.
Kapatılan siyasi partiler örneği bu cümleyi anlatmaya yeter sanırım.
• Satükoya dur dedi.
Örtü yasağınıda kapsayan dindarlara karşı cadı avı, meslek liseleri zulmü, kendinden olmayan herkese karşı faşizan bir ayrımcılık ( ekonomi, medya,egitim…vb)
• Kürt meselesinde şiddet yerine barışçı çözüm için risk aldı.
Çözüm sürecini anlamamak en ağır vebaldir.
Terörle mücadele halk ile kardeşlik şeklinde gelişen yeni süreç.
Bir örnek ile 90 lar ve 2000’li yıllar sonrası durumu daha iyi açmak istiyorum.
Düşünün ki rütbeli bir asker hayvanlarını otlatan bir adama Atatürk’ün ilkelerini say diyecek cevap alamayınca adamın kollarını kıracak ve bunun adı terör ile mücadele olacak…
Bu gayri ahlaki faşizan tutumlardan TRT 6’ya, üniversitelerde Kürtçe bölümlere…
Daha sayacağım çok şey var ama biliyorum ki birileri çoktan rahatsız olmaya başlamıştır.
Sayın Erdoğan hatasızdır demem ve bundan Allah’a sığınırım. Daha önce yazdığım yazılar var Müslümanca bir duruş ile eleştiriyi görev bilmişim. Ama bunu yaparken vefasızlığı alçaklık olarak görmüşüm.
En kolayı eleştirmek. Güçlüyken el pençe divan durmak birazcık zorluk görünce kaçış yetmiyormuş gibi en ağır eleştiri.
Faizle savaş başlar aman Allahım kopar kıyamet. Şimdi sırası mıydı ?
Ona buna kafa tutmasaydı dolar yükselir miydi ?
…
Saydıkça sayabilirim.
Bedel ödemeye hazır olmadan rahatlık içinde Zafer.
Kolaycılığı seçip sonra taşa tutmak.
Kira yarışına giren, ahlaksızca bir fiyat artışını her alanda kendine hak gören, torpil ve rüşveti kendisi içinse mübah görenler MOSSAD ajanları değildi. Koltuğunu kaybedince kahraman kesilenler kimdi ?
Atanan her bürokrat hakkıyla görevini yapmayı neden amaç edinmedi ?
Zulümden sonra refaha kavuşanlara Külliyeden mesaj mı atıldı :Larç olun ve örtüyü yozlaştırın diye.
İmam Hatip okullarının içini kim dolduracak ?
TÜSİAD hangi güzel şeyleri yaptı da önü kesildi.
28 Şubatlardan sonra gelinen bu süreçte hangi basın yayın kuruluşuna ahlaki çalışmalar yapmayın denildi ?
Hangi yerel yönetim doğru şeyler yaptığında önü kesildi ?
Doğru olan ne istendi de dur denildi ?
…
Ama kimse şunu unutmasın ki her nimet gibi rahatlık nimetinin de hesabı sorulur eğer şükrü yapılmadıysa !
Evet sayın Erdoğan’ın büyük bir hatası var ileri derecede ahde vefa.