Değerli dostlarım, sevgili okurlarım,
Geçtiğimiz günlerde İsveç'te İslam'a saldırı niteliğinde bir eylem gündeme geldi.

Daha önce de birçok ırkçı eylemde bulunan Paludan isimli şahıs. İsveç polisi eşliğinde Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önüne gelerek yanında getirdiği Kur'an-ı Kerim'i yaktı ve Hz. Muhammed'e yönelik hakaret içerikli karikatürün yer aldığı posteri açtı.

Yine İsveç'te kısa bir zaman önce bir başka eylemde terör örgütü destekçileri tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın posteri açılarak üzerine basılarak hakaret edilmişti.

Avrupa'da İslam karşıtı eylemleri zaman zaman duyuyoruz. Ancak son eylemin özellikle, kasten Türk konsolosluğunun önünde gerçekleştirilmesi manidar.

Dünyada 50 üzerinde Müslüman ülke var ama eylem için Türk konsolosluğu seçiliyor.

Burada anlıyoruz ki eylem hem İslam'a hem de Türkiye'ye bir saldırı niteliği taşıyor. Aslında bu karşılaşmadığımız bir durum değil.

Onlar diğer Müslüman ülkeleri kendilerine rakip görmüyorlar çünkü. Onların derdi Türkiye ile Türkler ile.

Tarihte İsveç Kralı'nın Osmanlıya sığınması mevzusunu hepiniz bilirsiniz. Ruslarla yaptıkları savaşta yenilgiye uğrayan İsveç Kralı, Osmanlıya sığınmış sonrasında defalarca ülkesine dönmesi istense de beş yıl refah içinde Osmanlı topraklarında yaşamıştı.

Bugün Avrupa ve Avrupalı biliyor ki Türkler tarihteki gücünü elde ederse onların sömürü düzenleri bozulacak.
Bu nedenle Müslüman Türkiye'yi hazmedemiyorlar.

Bu eylemlerin zamanlaması da tesadüf değil ve bunlar öyle bir kişinin ya da ufak bir grubun tasarladığı eylemler değil.

Evet eylemi yapan bir kişi olsa da onlar yukarıdan emir almadan bu işleri yapamaz. İsveç bakanı eylemin ifade özgürlüğü kapsamına girdiğini herhangi bir suç teşkil etmediğini söylüyor. Zaten eylem de polis korumasında yapılıyor.

İsveç Devleti, Batıya girebilmek için Türkiye'ye verdiği sözleri ihlal emekle kalmıyor tahriklerine de devam ediyor. Bütün bunlar daha büyük yerden gelen emirlerin icraata geçirilmesidir. Ancak NATO'ya girmek yolunda verdiği sözleri ihlal ederek kendi ayağına sıkıyor. Türkiye bunların cevabını siyasi arenada elbette verecektir.

Evet dostlarım onlar ne yaparsa yapsın Allah'ın dilediği olacaktır. Türkiye bu topraklarda İslam'ın son kalesidir, mazlumların umududur, Avrupa'nın da korkulu rüyasıdır.

Allah'a emanet olunuz!