Geçtiğimiz günlerde Bağdat Havaalanı’na düzenlenen füze saldırısında İran destekli Haşdi Şabi‘nin Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis ve İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani öldürüldü.

Kasım Süleymani'nin konum bilgilerinin, Irak tarafından sızdırıldığı haberleri dolaşıyor. Süleymani'nin Lübnan'da yaptığı görüşmeler sırasında nokta tespiti yapılıyor ve izleme başlıyor. Irak havalimanında, Predator'den ateşlenen HellFire füzesi ile suikast tamamlanıyor. 


.   .    .   

Günlerdir ana haberlere konu olan  Süleymani'nin ölümünün neden çok mühim bir mesele yapıldığını idrak etmek ve meselenin daha iyi anlaşılması bakımından şöyle söyleyebiliriz:

Türkiye'de Polat Alemdar neyi ifade ediyor ise, gerçekte İran için  Kasım Süleymani de onu ifade eder.. 

Süleymani ile birlikte ölen, İran'ın kontgerilla milislerinden oluşan Haşdi Şabi‘nin Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis de, zamanında “Türk askeri Irak’a girerse IŞİD gibi karşılık görür” demişti.. 


 

Yeni yıl gecesi ABD Başkanı Trump, İran için “Çok büyük bedel ödeyecekler. Bu bir uyarı değil, bir tehdit” yazmıştı.

Hamaney, Trump’ın tehdidine “Hiçbir şey yapamazsınız” diye yanıt vermişti. 

Ama olan oldu.. Yani İran'ı beyninden vurdular.

İran Dışişleri Bakanı: “ABD'nin, DAEŞ, El Nusra, El Kaide vb’ne karşı en etkili güç olan General Süleymani’yi hedef alıp suikast düzenlemesi bir uluslararası terörizm eylemidir.” şeklinde bir açıklama yaptı. 

Aslına bakarsanız, Kasım Süleymani ve barbar çeteleri, masum sivil sünnileri, DAEŞ ile mücadele adı altında vahşice katlederken, ABD de havadan destek veriyordu!!! 

Yine de Amerikalıların, Süleymani’nin öldürülüşünden bahsederken; “Elinde binlerce Sünninin de kanı vardı” ifadeleri kullanmalarına öfkelenmemek imkansız! 

Dünyanın jandarmalığına soyunmuş, katil, işgalci, emperyalist, kan içici büyük şeytan amerika, dilediği gibi haydutluk maceralarını sürdürüyor. 

Ben, İran'ı, Humeyni'nin devriminden beri yakından izleyen biri olarak, "İran biraz kaba gürültü çıkarmaktan başka hiç bir şey yap/a/maz" diye düşünürken, ABD'nin operasyonuyla öldürülen Kasım Süleymani için düzenlenen cenaze töreninde, Cemkeran Camisinde 'kırmızı bayrağı' göndere çekmesine açıkçası biraz şaşırdım. İran'da "savaş" anlamına gelen kırmızı bayrak, tarihte ilk kez göndere çekiliyor..

Sonrasında Irak’taki ABD Büyükelçiliği’ne İran destekli milislerin saldırıları haberi düştü ajanslara.. İran, bu gerilimi yukarı taşıyabilir. Çünkü Süleymani, İran ve diğer ülkelerdeki milisleri için, herhangi bir isim değil! Süleymani, Ortadoğu'da İran'in görünen yüzüydü. 

Aslında binlerce müslümanın katilini, milyonlarca müslümanın katili öldürdü de diyebiliriz.. Çok mazlumun canını yaktı.. 

Irak içinde İran'ın tahakkümünden ve zulmünden bıkmış ciddi bir kitle bulunuyor. Iraklılar sokakta. . Süleymani’nin ölümünü kutluyorlar.

Saddamı devirerek işgal ettikleri Irak’ı, İran’ın kucağına atanların da, İran’a pek dokunacaklarını düşünmüyorum. Çünkü bu kez bölgede en güçlü ülke, Türkiye kalır. Bu da küresel şer ittifakının işine hiç gelmez! 

İran'ın Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen dahil ortadoğunun birçok ülkesindeki eli olarak bilinen Kasım Süleymani'nin kim olduğu hep merak edildi. Peki Kasım Süleymani kimdir?

Bu soruyu, Süleymani'nin ilginç ilişkileri ve derin bağlantılarıyla birlikte bu yazımın ikinci bölümünde cevaplayacağım inşallah.