Yaşadığımız şu anlar hepimiz için oldukça üzücü bulutlar yüklü . Her yerde  olumsuz bir  haber adeta canımızı yakmak için birileri sıra bekliyor gibi …

İşte bütün bu anların içinden sıyrılıp huzuru arayalım dedim, biraz huzur demek istedim .

Ufak bir  hikaye ile adım atalım şu huzura giden yola  desem çok olur muyum ?

Günlerden bir gün, köylerden birinde bir çiftçinin eşeği kör kuyuya düşer. Eşek saatlerce acı içinde kıvranır ve bağırır. Sesini duyan sahibi gelip baktığında zavallı eşeği kuyunun dibinde görür.

Çaresiz çiftçi köylüleri yardıma çağırır. Köylüler kör kuyudaki eşeği kurtarmak için ne yapacaklarını düşünürler ama sonuçta onu kurtarmanın imkânsız olduğuna ve bunun için çalışmaya değmeyeceğine karar verirler.

Tek çare, kuyuyu toprakla örtmektir. Herkes ellerine aldığı küreklerle etraftan kuyunun içine toprak atar. Zavallı hayvan, üzerine gelen toprakları, her seferinde silkerek dibe döker. Bir süre sonra ise ayaklarının altına aldığı toprak sayesinde her an biraz daha yükselir ve sonunda yukarıya kadar çıkar. Köylüler kuyudan dışarı çıkan eşeğe çok şaşırır.

İşte hayat da bazen bizim üzerimize yüklenir ve üzerimiz toz toprakla örtülüyormuş gibi olur. Bunlarla baş etmenin tek yolu, yakınıp sızlanmak değil, düşünüp silkinmek ve kurtulmak, aydınlığa adım atmaktır. Kör kuyuda olsak bile…

*Modern Dünyada Sakinliğin Peşinde*

Her gün bizi bekleyen işler, sorumluluklar ve teknolojinin getirdiği sürekli bağlantı hali, modern hayatı oldukça yoğun ve stresli hale getirebilir. Bu koşullar altında huzuru bulmak ve korumak giderek daha da zorlaşmaktadır.

*Huzur Nedir?*

Huzur, içsel bir dinginlik ve sükunet hissidir. Kişinin kendisiyle ve çevresiyle barışık olmasını ifade eder. Huzur, dış etkenlerden bağımsız olarak kişinin içsel dünyasında yaşadığı bir denge ve mutluluk halidir.

*Huzuru Bulmak Zor mudur?*

1. *Doğa ile Bağ Kurmak* : Doğa yürüyüşleri, deniz kenarında vakit geçirmek veya parklarda dinlenmek huzuru artırabilir. Doğa, insanların stresini azaltarak içsel dinginlik kazanmalarına yardımcı olur.

2. *İbadet, Meditasyon ve Nefes Egzersizleri* :  Tam teslimiyet ile yapılan ibadet ruhun dinlenebilmesi ve kendini bulabilmesi için oldukça etkiki bir yöntemdir. Meditasyon, zihni sakinleştirerek içsel huzuru bulmada etkili bir yöntemdir. Derin nefes alma teknikleri de benzer şekilde stresi azaltır ve zihinle beden arasında bir denge sağlar.

3. *Minnettarlık Pratiği* : Hayatta sahip olduğumuz şeylere şükretmek ve minnettar olmak, ruh halimizi olumlu yönde etkiler. Her gün küçük şeylere bile minnettar olmak, içsel huzuru artırır.

4. *Kişisel Zaman Ayırmak* : Kendimize zaman ayırmak, hobilerimize ve ilgi alanlarımıza yönelmek, içsel tatmin sağlar ve huzuru artırır.

5. *Sosyal İlişkiler* : Sevdiğimiz insanlarla vakit geçirmek, duygusal destek almak ve vermek huzurun önemli bir parçasıdır. Güçlü sosyal bağlar, kişinin kendini güvende ve mutlu hissetmesini sağlar.

*Modern Hayatta Huzuru Koruma*

Modern yaşamın getirdiği hız ve stres, huzuru tehdit edebilir. Ancak bazı stratejilerle huzuru korumak mümkündür:

- *Teknoloji Kullanımını Sınırlamak* : Sürekli çevrimiçi olmak ve sosyal medya kullanımını sınırlamak, zihinsel yorgunluğu azaltır ve daha fazla huzur sağlar.

- *Zaman Yönetimi* : Günlük işleri ve sorumlulukları planlamak, önceliklendirmek ve düzenli bir şekilde yönetmek, stresi azaltarak huzuru artırır.

- *Kendi Değerlerine Uygun Yaşamak* : Kişisel değerlerimize ve inançlarımıza uygun bir yaşam sürmek, içsel uyum ve huzur sağlar.

*Sonuç*

Huzur, modern dünyanın karmaşasında bile bulunabilecek bir hazinedir. Unutmayın, huzur her zaman dış koşullara bağlı değildir; en büyük huzur, içsel dünyamızda saklıdır.

Konfüçyüs, bazı insanlara bir şey öğretmenin en iyi yolunun bunu örneklerle göstermek olduğunu biliyordu. Bu yüzden sınıfın tam karşısına geçti. Eline bir vazo aldı, tüm öğrencilerin görebileceği şekilde vazoyu havada tuttu. Diğer elinde bir elma vardı. Öğrencilerin meraklı bakışları arasında, elmayı vazonun içinde bıraktıktan sonra, vazoyu yere koydu ve şöyle dedi: ‘Elmayı vazodan çıkarmayı başaran öğrenci, elmayı  yiyebilir.’ Çocuklardan biri acıkmıştı, ilk o davrandı ve elini vazonun dar ağzından içeri soktu. Elmayı yakaladı, çıkarmaya çalışıyor, ama başaramıyordu.

‘Elimi çıkaramıyorum!’

Konfüçyüs,

‘Elmayı sıkı sıkı tutmaktan vazgeçmediğin sürece, elini çıkarman mümkün olmayacaktır,’ dedi. Çocuk elmayı elinden bırakmak istemiyordu; ama sonunda zorunlu olarak bıraktı. Elini vazodan çıkardığında, yüzünde şaşkınlık  okunuyordu. Elmanın vazodan nasıl çıkarılabileceği konusunda sizin bir  fikriniz var mı? Konfüçyüs, vazoyu yerden alıp ters çevirdi. Elma vazonun içinden yuvarlanıp avucunun içine düştü. Çocukların hepsi gülmeye başladı. Aslında o kadar basit bir şeydi ki bu!

Konfüçyüs, ‘Fakat bu, göründüğü kadar basit değil,’ dedi. Elmayı havada tutuyordu konuşurken. ‘Bazen bir şeyi gerektiğinde bırakabilmek, zor bir iştir. Onu bırakabilmek de bir beceridir. Eğer bir şeyi zorla tuttuğunuzda, ulaşmak istediğiniz şeyi engellediğini görüyorsanız, o zaman onu özgür bırakmalısınız. Eğer yanlış bir şey yapıyorsanız, o zaman buna son vermelisiniz. Eğer kendinize ve başkalarına karşı dürüst  davranmıyorsanız, bu hilekarlığı hemen durdurmalısınız. İşte, ancak o  zaman hedefinize ulaşabilirsiniz.

Huzuru ararken bu hikaye aklımızda olsun isterim …

Huzurla kalalım inşallah .