Bu yazımı kısa bir hasbihal olarak kabul edin lütfen.

Pandemi kısıtlamalarının iktidar partisine işlemediği süreçte pupa yelken Kongre tamamlama çılgınlığının bir nedeni olmalı.

Cevap basit; baskın erken seçim.  Siyaset Bilimci Maurice Duverger'in sözünü ettiği günümüz “Tanrı Kralları”nın resmini görmek isteyen Ankara’ya baksın. 

Prometeus, Olimpos dağından inse, ateş hırsızlığında bunların yanından çırak çıkar. At izi it izine öyle karışmış ki,  kendilerine “Hira Dağı’nın çocukları” denilenler, “Olimpos çocukları”ndan geri kalmıyor.  

“Hasan Dağı’nın çocukları” boynu bükük yetim misali bekliyor. “Tanrı dağları”ndan ise ne gelen var ne giden?  Kimileri buna “kontrollü kaos” diyor!..

Meclis aritmetiğini esastan değiştirmeyecek istifalar veya partiden ihraçlarla yeni partilerin kurulmasının önü açılıyor. 

Lakin başında kavak yelleri esen müstafi milletvekillerinin umursamadıkları bir şey var. 

Yerden mantar gibi biter gibi kurulan, çiçeği burnunda siyasi partilerin çok azı, baskın erken seçimde YSK listesinde yer alabilecek.  Siyaset arenasında kimler yok ki?

Göreceli başarı hikayesi ile memleket sevdalısı kesilen mi ararsınız, pili bitmiş ölü evinin yasçısı, düğün evinin defçisi mi ararsınız, bakan ve başbakan iken yapılan hatalara gıkı çıkmayan ama şimdi aslan kesilen mi ararsınız? 

Tekmili birden, çarşıyı karıştırmak için vaziyet aldılar. Daha şimdiden üçüncü ittifak çığlıkları atılıyor.  Belki bu siyasi hareketlilik veya çeşitlilik Türk demokrasisi adına sevindirici görülebilir. 

Öyle ya memlekette tek parti tek adam döneminde olmadığı kadar demokrasi var. Parti içi demokrasiyi rafa kaldıranlar dahi demokrasi havarisi kesilebiliyor. 

Totaliter rejimleri kıskandıracak bu mevcut  tablonun Türkiye’de kimin, hangi gücün, hangi şirketin, hangi partinin veya hangi kurumun işine gelebileceğini hiç düşündünüz mü? 

CHP’den kopanlara, İyi Parti’den gidenlere ya da AK Parti’nin eski müstafi muhrec mensuplarına kimler alkış tutuyor, güzelleme yapıyor? 

“Blender” misali  ortalığı karıştıran, eskilerin deyimi ile “hallaç pamuğu gibi atan” güç kimi, nereyi, hangi ülkeyi, hangi küresel şirketi veya kurumu temsil ediyor? 

Müdafaai Hukuk Cemiyeti'nden Müdafaai Milliye'ye… 2023, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 100. kuruluş yıl dönümü. Devlet, hücre yenilenmesi ile bölgesinde ve dünyada mevcudiyetini yeniden konuşlandırmanın hazırlığını yapıyor olabilir mi?

İçte ve dışta, "dahili ve harici bedhahlar”ın karşı bir doğal refleksi mi söz konusu?  Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi; "Sonsuza akıp giden her on senede, şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük uygar niteliği ve büyük uygar kabiliyeti, bundan sonraki gelişimi ile geleceğin yüksek uygarlık ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır."  Hiç düşündünüz mü? İyi düşündünüz mü?

Günümüzde “İngiliz Muhipleri Cemiyeti”ni kimler temsil ediyor? İngiliz işgaline methiyeler düzen “İslam Teali Cemiyeti”ni kimler oluşturuyor?  İngiliz emperyalizminin ileri karakolu “Kürt Teali Cemiyeti” şimdi kimlerden müteşekkil?  Yedi düvele karşı Türk milletinin istiklâl ve istikbalini derd ve dava edinen “Müdafaai Hukuk Cemiyeti” günümüzde var mı, nerede, Başkanı kim? 

Yolsuzluğa, yoksulluğa, yobazlığa kim dur diyebilecek? Yoksa “Cihanşümul Kadim Türk Devleti” diye diye, ölüp gidecek miyiz? 

Bu sözüm, adanmış ölümsüzlere; eğer kim ki “Vel bâ'su ba'del mevt - ölümden sonra dirilişe" zerre miskal inanıyorsa bilsin ki; “Tanrı tektir ordusu Türk’tür”…

Emperyalizmin yeşil - kızıl - sarı - beyaz - siyah her türlü şekline şemaline karşıyım. Ehveni şer tercihi, acizlerin fıkhıdır. “Şehadet bir çağrıdır, nesillere ve çağlara” ve şehadet, “Asr’a yemin” eden bir inanç fedaisinin çağına tanıklığıdır. 

Safımı belli ediyorum ve diyorum; taraf olmayan bertaraf olur.

Ne mutlu Türk'üm diyene!