Niğde'de "Nesli İhya, Medeniyeti İnşa" paneli düzenlendi. Panele Panelde Prof. Dr. Cihat Yaşaroğlu, Dr. Mehmet Baki Öztürk ve ben konuşmacı olarak katıldık.
Bazı şehirler vardır; görünürde küçük ama yüreği koca bir medeniyet kadar büyük… 7 Mayıs Çarşamba günü, işte o şehirlerden biri olan Niğde’deydik. Ömer Halisdemir Üniversitesi ve İlim Yayma Cemiyeti Niğde Şubesi iş birliğiyle düzenlenen "Nesli İhya, Medeniyeti İnşa" paneli için yola koyulduk. Gençlik, aile ve medeniyetin inşasına yola koyulduk. Allah’ın izniyle umutlarımıza yolculuk ettik.
Program Gençlik ve Geleceğin İnşası konferansı ile Niğde Necmettin Erbakan Kız Anadolu Lisesi ile başladı. Ardından Niğde Şehit Kemal Tosun Proje İmam Hatip Lisesi ile devam etti. Öğleden sonra ise İlim ve Fikir Kulübü’nün organizesiyle üniversitenin salonunda Nesli İhyâ Medeniyeti İnşâ programı gerçekleşti. Salonu dolduranlar arasında Niğde Valisi Sayın Dr. Cahit Çelik, 27. Dönem Milletvekili Selim Gültekin , Belediye Başkan Vekili Kübra Nur Ünal, Rektör Yardımcısı Prof.Dr Recep Çiçek Üniversite Genel Sekreteri Abdulgani Özkan , Ak Parti İl Başkan Yardımcısı Hüseyin Taşova , İl Milli Eğitim Müdürü Elif Özbek, Memursen Şube Başkanı Hasan Orhan , Cihannüma Niğde İl Temsilcisi Hacı Emin Bozbuğa, Genç Memursen Şube Başkanı Emrah Karcıağa , Öğretim Üyeleri,Okul Yöneticileri, Üyelerimiz, Öğrenciler yer aldı. Gönül ile hizmet eden insanların bir araya geldiği bu salonda konuşmacı olarak yer almak, bu davanın bir neferi olarak şereftir.
Panelde Prof. Dr. Cihat Yaşaroğlu, Dr. Mehmet Baki Öztürk ve ben; neslimiz üzerinde oynanan oyunlardan, şahsiyet inşasının gerekliliğinden ve kadim medeniyetimizi yeniden diriltmenin yollarından bahsettik. Hz. Ali (r.a.) dediği gibi “Çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil, onların yaşayacağı çağa göre yetiştirin.” İşte biz de bu hakikate kulak vererek, zamanın ruhunu anlayan, inançlı, ahlaklı ve irade sahibi bir gençliği inşa etmenin yollarını konuştuk.
Panele katılmadan hemen önce Niğde’de iki farklı İmam Hatip okulunda “Gençlik ve Geleceğin İnşası” başlıklı konferanslar verdim. Konferans salonları konuştukça coşkuyla doldu, gençlerin gözlerindeki umut, kalplerindeki kıvılcım, bir milletin yeniden şahlanışını müjdeliyordu adeta. Saatler süren bu buluşmalarda, “Bir medenitin inşası gençliğin ihyasıyla mümkündür” sözümüzü yürekten haykırdık. Gençlere umut aşılamak lazımdı.
Panel sonrası Eğitim-Bir-Sen’in düzenlediği, sendika üyeleri ve eğitimcilerin katıldığı samimi bir programda daha bulunduk. Mehmet Akif İnan ruhunu taşıyan sendika başkanı Hasan Orhan ve ekibinin gayreti, bizdeki umutları yeniden canlandırdı. Davasını dert edinmiş, derdini yüklenmiş, davasına sadakatle yürüyen bu insanlar, “Bir insanı kurtaran bütün insanlığı kurtarmıştır” ayetinin ne demek olduğunu yaşayarak gösteriyor. Nesil yetiştirmek için gayret gösteriyor.
Programda dikkat çeken bir başka güzellik ise devlet erkânının ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliği içinde olmasıydı. Niğde Valisi'nin içtenliği, STK’ların samimiyeti ve akademik camianın desteğiyle 2 saatten fazla süren programın her anında herkes salondaydı. Bu bir samimiyet duruşuydu.
İlim Yayma Cemiyeti Niğde Şube Başkanı Mehmet Özdemir ve ekibinin de katkısıyla yapılan programa destek verenleri görünce “adam kıtlığı var” serzenişlerine karşılık, Anadolu’nun bağrında imanla yoğrulmuş yiğitlerin var olduğunu bir kez daha gördük. Yunus’un dediği gibi: “Bir kez gönül yıktın ise, bu kıldığın namaz değil.” Biz gönüller inşa etmeye geldik, gönül kırmaya değil, edasıyla çalışıyorlar.
Ve Niğde Valisi... Daha şehre adım attığımızda halkın dilindeki ilk söz: “Valimiz bambaşka bir adam.” Samimiyetiyle, tevazusuyla, halkla iç içe oluşuyla bir Recep Yazıcıoğlu edasında gönüllere taht kurmuş. Vali Cahit Çelik beyin samimiyeti ve gayreti, bu ülkede hâlâ umut var eden yöneticilerimizin olduğunu gösteriyordu.
Medeniyet, binalarla değil; şahsiyetle kurulur. Şehir, taşla değil; insanla yükselir. Anadolu’da hâlâ imanlı, gayretli, samimi gönül insanları var ve onlar, nesli ihya ederek medeniyeti yeniden inşa ediyorlar, edecekler.
Bizim mefkûremiz bir binayı değil, bir insanı ayağa kaldırmak. Çünkü Edebali misali biliriz ki, “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” Şahsiyeti inşa edersek nesli ihya etmiş oluruz. İhya edilen nesil medeniyet inşa eder.
Adnan Kalkan
Eğitimci Yazar-Sosyolog
[email protected]