Emperyal güçlerin sömürü yarışı sırasında, bilim adamlarını muhtelif alanlarda çalışmak üzere Osmanlı coğrafyasına gönderdiğini kaydeden Kavlak, dini tahribatla görevli olanlarına "Süleymaniye kütüphanelerini kendine mesken eden Arnold Toynbee gibi birçok akademisyen kökenli araştırmacı, İslam dünyasının din ve mezhep olarak mevcut potansiyelinin tespit ettiler. Kendi ülkeleri için bilimsel kaynak temin ettikleri gibi, aynı zamanda İslam dünyasındaki ihtilaflı meselelerin de tespitlerini yaptılar." dedi.
Akademide örgütlenen ve oryantalist olarak adlandırlan bu grubun Batılı kavramlarla İslam'ı anlamaya çalıştığını belirten Kavlak, bugün benzer bir grubun Batı ve onun kavramlarında üstünlük vehmeden Müslümanlardan çıktığını kaydetti.
İlahiyat fakültelerinde, diyanette kümelenen bu grubu "gavurlaşmış 'Müslümanlar" olarak niteleyen Kavlak, bu kişilerin oluşturduğu tehditlere karşı da uyardı:
"İslam namına evrimi savunan, Hz. Adem Aleyhisselam’ı bir maymun versiyonuna indiren bu aklı uçuk yığınların tedbiri alınmazsa, yapacakları tahribatın sırasında Kur’an var."
