Bu yazı 25 Aralık 2021’deki bir konuşmamın özeti mahiyetindedir. Onu güncelleyerek, bazı ekleme ve çıkartmalarla yeniden sunma gereği gördüm.

Zaman bizi doğru çıkarttı. Buna seviniyor değiliz. Çünkü tehlike devam ediyor. Dün bizi eleştirenlerin derdi, bugün yine dönüp bizi gerdi. Bunun tartışmasını yapmak istemiyorum, dünü hatırlamak ve gelecek için yeni bazı uyarılarda bulunmak ve bugün için alınabilecek bazı tedbirlerden sözetmek istiyorum. Eski dünya düzeni, daha doğrusu “milletlerarası düzen” in başlangıcı Westefelya Anlaşması olarak kabul edilir. Esasen Westefelya anlaşması, sömürü mirasının paylaşılamaması sebebi ile 100 yıl süren savaşları sonlandırılması için Derebeyleri ve Derebeylerinin Katolik Kilisesi ile sömürü mirasının paylaşılması üzerine bir anlaşma idi. Fransız devrimi, 2 Dünya savaşı, soğuk savaş ve ardından SSCB’nin dağılmasıyla tek kutuplu dünya sona ermişti. “Yeni dünya düzeni” o günden itibaren tartışılmaya başlandı. Konu Teolojik, Ezoterik, Politik, Futuristik açıdan 2000 yılı, Millenium ile ilişkilendirilerek tartışılmaya başladı. ABD’da Evengelikler “Tanrıyı Kıyamete Zorlamak”tan söz ederken Fukuyama Tarihin sonu”ndan, HuntingtonMedeniyetlerarası Çatışma”dan söz ediyordu.

Tehlikenin rengi” artık kırmızı değil, yeşil’di. İslam’a karşı sopa olarak, İslamoFobianın o dönemki örneklerinden bizde BÇG doğarken, Ilımlı İslam’a karşı havuç sunuldu. Onun adı bugünkü adıyla FETÖ idi. Bu süreçte 11 Eylül, Irak'ın işgalinin, BOP’un özel bir yeri var. Yeni dünya düzeni 1991’de başladığında 2000 yılında sürecin başlaması gerekiyordu. Ama olmadı. Özellikle Liderlik, yöntem ve nihai hedef konusunda Demokratlar, Cumhuriyetçiler, Globalistler anlaşamıyorlardı. Ayrıca Teolojik açıdan da ihtilaf ediyorlardı. Gregoryen takvim mi, Jülien takvimimi esas alınacaktı. Ay takvimi mi güneş takvimine göre mi Mesih’in gelişi hesaplanacaktı. Emanet sandığı ve Mabedin yeniden inşasına ilişkin kehanetler konusunda derin bir ihtilaf vardı.

Global Reset için aslında 1000 yılda bir gerçekleşen Manyetik kutubun ekseni ve +-‘nin yer değiştirmesinin 2020-25 arasında gerçekleşeceği anlaşılınca, tarih 2020’ye ertelendi ve süreç 2019’da CoVID’le başlatıldı. Yeni dünya düzeni dijital bir devrim olacaktı. Global Resetle herşey değişecekti. TransHumanizm projesi Yeni Normal dönemde “Yeni bir insan”dan söz ediyordu. Humanoidler, Avatarlar, Klonoidler, Siborglerin gelişi ile biyolojik insan türü yok edilecekti. Hem de Tanrıları ile birlikte. Din, ahlak, gelenek ve biyolojik cinsiyet de artık tedavülden kaldırılacaktır.

Bugün insanların ve hayvanların chiplenmesinden söz ediliyor. TransHumanizmden, NeuraLinkten, Yapay Zekadan, Nesnelerarası İletişimden söz ediyoruz. Gökyüzü alçak irtifa uyduları ile dolduruldu. Yeryüzü 5G ile donatılıyor. Şeytan'ın vadettiği ''yeryüzünde bir cennet ve ebedi bir hayattan'' söz ediyoruz. IoT / Nesnelerin interneti , WEB3 / Merkezi olmayan akışkan network ve BlockChange , DAO / Merkezi olmayan bir hükümetin denetlemediği bir yapı konuşuluyor. Kripto para da öyle bir şey değil mi idi? DAOUSDT / Grafik görseller vasıtası ile hayata dair her anı anlık izleme fırsatı, rasyoların aşılması durumunda uyarı sistemleri.. Bu sistemler sonuçta merkezi olmayan özerk kuruluş şirket, dernek, vakıf, koop., birlikler arasında akışkan bir kollektif yapı oluşturacak. DApp da bunlara aplikasyon üretecek. Merkezi olmayan bir uygulama ile kripto para olarak  Bitcoin üretilmedi mi? Dahası  DEVI gibi doğudan batıdan yeni sanal dişi ve erkek tanrıçalarla tanışacak insanlık Astral yolculuk, MetaVerse, LucidDream gibi uygulamalarla. Canlı / Biyonik Robot XENOBOT üreyebilecekte! Artık Portakal ağacında karanfil kokulu sarımsak üretmek mümkün. Atom altı parçacıklara ulaştı insanlık, Hücrenin içine girildi.  Peki, herşeyi otonom robotlar yapacaksa, insanlar ne yapacak. Devletler ve örgütler, Dini yapılar kendi sonlarını getirecek böyle bir projeye neden destek veriyorlar. İşsizlik, nüfus, enerji, hücre, atom, karbon, iklim, Grafen, sentetik et derken, insanlık bilmediği bir dünyanın kapısından gözünü kapatıp bu dünyaya nasıl razı oluyor! Şimdi zaman, mekan, enerjinin dalga boyu ve frekansındaki kombinasyonlarla neler yapılabileceğini test ediyor insanoğlu. Füzyon enerjisinden söz ediyor bilim adamları. Bu arada Hangi insan, hangi sağlık, hangi güvenlik? 3D, yapay zeka, Endüstri 4.0, Evden iş, evden okul, Kripto para, yeni media, tedavülden kaldırılacak olan demokrasi, Cumhuriyet, siyasal sistemler, yeniden yapılandırılacak ya da resetlenecek hükümetler, yasama, yürütme, yargı, bankacılık, sanat, pazarlama, üretim, paylaşım. Sınıf yok, sendikaya ne gerek var. Peki, bizi nasıl bir dünya bekliyor. Global Reset hareketi başarısız olursa geri dönüş mümkün mü?

Kuşkusuz bu saatten sonra 19.YY sonunda oluşan kavram ve kurumlarla 21.YY’ı açıklamak mümkün değil. Peki bu sistem başarısız olursa alternatifi yok mu. Yeni düzenin dini, ahlakı, hukuku, felsefesi olmayacak mı? Yeni dünya düzenine geçişte birileri yeni bir dünya savaşının fitilini ateşleyebilirler mi? Bu gidiş nereye? Ve bundan sonra bizi bekleyen şeyler neler? Bu konuda din, siyasetçiler, ekonomistler, Stratejistler, Bilim adamları, Fütüristler, Kahinler ne diyor? Önemli olan ise, siz ne diyosunuz bu işe? Selam ve dua ile...

5G virusnews