Biraz ağır ifade ama Bulgaristan deyim yerindeyse tam bir seçim manyağı oldu. Her seçimde hile yapıldığı tartışıldı. Öyle ki Bulgaristan'da son 2 yılda düzenlenen ve 49. Halk Meclisi için yapılan 5. erken genel seçim, 2 Nisan 2023’te sona erdi. Yurt içinde ve dışında kayıtlı yaklaşık 6 milyon 600 bin seçmenin katıldığı seçimde, 240 üyeli parlamento için 21 parti ve koalisyon aday gösterdi. Türkiye'de yaşayan Bulgaristan vatandaşları da 162 noktada oy kullandılar. 

Eski Başbakan Boyko Borisov'un Bulgaristan'ın Avrupalı ​​Gelişimi için Vatandaşlar GERB partisinin liderliğindeki koalisyon, ikinci sıradaki parti bloğu üzerindeki liderliğini artırdı.

6 milyon 600 bin kayıtlı seçmenin bulunduğu ülkede, seçime katılım oranı yüzde 40,63 olurken Amerikan karşıtı Rusya yanlısı, popülist VızrajdaneYeniden DoğuşRönesans partisi yüzde 14,15 ile Bulgaristan Народно събрание/Narodnо sаbranie/Ulusal Meclisinde üçüncü güç oldu.

Eski Komünist Partinin mirasçısı olan Rusya yanlısı Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) bu seçimde de oy kaybına uğrayıp yüzde 8,94 oranında kaldı.

HÕH ne yaptı?

Üyelerinin çoğunluğunu Türk ve Müslümanların oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi HÖH, 346 bin 437 oyla yüzde 13,72 oranına ulaştı. HÖH parlamentoda dördüncü büyük gruba sahip olacak.

Türkiye'de yaşayan Bulgaristan göçmenlerinden bir önceki seçimde aldığı oyları HÖH, 12 bin artırarak, 69 bin 978'e yükseltti.

HÖH'ün yeni hükümet kurma çalışmalarında etkin rol oynaması bekleniyor.

Bulgaristan rejimi yol ayrımında…

Bulgaristan bir kez daha önemli bir tercihle karşı karşıya: "Rusya'nın nüfuz alanına geri dönmek veya AB'nin yörüngesinde kalmak."  Ki bölgede Rusya ile birlikte siyasi ekonomik ve hatta askeri güç birliğine giden başka ülkelerde var. Sırbistan, Karadağ, kısmen Macaristan ve Bulgaristan'ın en büyük komşusu Türkiye bu ülkelerden.

Vızrajdane / Yeniden Doğuş/ Rönesans Partisi, Bulgaristan'daki parlamento seçimlerinde üçüncü güç olduğu gibi Komünist Partinin mirasçısı, Rusya yanlısı Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) bu seçimde de Ulusal Mecliste temsilci edilecek olması önemli. 

Bu iki partinin Rusya karşıtı bir pozisyon üstlenmesi ihtimal dışı. HÖH yöneticilerinin Ankara ile sıcak ve yakın temasları göz önünde bulundurulursa bu ittifak, dış politikada bölgesel barışı ve tarafsızlığı ön plana çıkaran bir strateji geliştirebilir. Bu Balkanlar ve Karadeniz'in güvenliği açısından gerekli.

Çünkü ABD Bulgaristan’ınUkrayna için önemli bir cephane tedarikçi haline gelmesi için çaba gösteriyor. O nedenle seçim sonrası kurulacak hükümet, Kiev rejimine askeri yardımın kaderini belirleyecektir.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov Ankara'da…

Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin'in Türkiye ziyareti öncesinde Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 6-7 Nisan tarihlerinde Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile bölgesel gelişmeler, ticaret ve enerji konuları da dahil olmak üzere farklı başlıkları görüşmek için Türkiye'ye geliyor.

Mersin'de inşa edilen Akkuyu Nükleer Santrali açılışının Türk ve Rus liderlerin yanı sıra birçok ülkeden devlet başkanlarının katılımı ile 27 Nisan'da yapılması planlanıyor.

Türkiye ve Rusya ilişkileri birçok farklı alan ve sektörde üst seviyede ilerlerken iki ülke arasındaki görüşmeler ABD ve Avrupa Birliği’nin itirazlarına rağmen hız kesmeden sürüyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Ankara temasları bu nedenle Putin öncesi heyetler arası görüşmelerin yapılacağı anlamına geliyor.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov; bu gelişinde belki Rus Büyükelçiliğinin karıştırıldığı “al takke ver külah” işlerine belki son verir.

Ukrayna-Rusya-Kürdistan Üçgeninde ROST…

Rus - Türk Ticaret Evi ROST'unUkrayna -Rusya -Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi üçgeninde tehlikeli bir ilişki ağının içinde olduğuna dair söylentiler var. “Ne var bunda” demeyin? Zira Rusya ile Ukrayna savaşta.

Adı "Rus Türk Ticaret Evi" ancak Ukrayna ordusuna bu savaşta kullanılan ve Rus askerleri öldüren silah ve malzemenin tedarikine önayak olduğu Rus makamlarca biliniyor. Bir de bu kirli ilişkiler ağına Ankara'yı da, “Türk” ismini kullanarak dahil ediyorlar. Dolayısı ile Kremlin yönetimi, sanki bu işleri Türk Devleti yapıyor/yaptırıyor gibi algılayabiliyor. O halde “Türk” ismini çıkarın “Rus Ticaret Evi” yapın olsun bitsin.

Üstelik Yönetim Kurulu’nda Karina Pobedovna İkaeva adında bir Rusya vatandaşı yer alıyor. Karina hanım sıradan bir Rus vatandaşı değil. Ankara’da bulunan Rus Kültür ve Eğitim Merkezinin kurucusu. Slav Dilleri Eğitimcileri ve Tercümanlar Derneğinin BaşkanıRusya Yurtdışı Vatandaşlar Kongresinin Türkiye Koordinatörü.

Rusya’nın Ankara’daki Büyükelçiliği’nin akçeli resmi tercüme işleri Karina Hanım tarafından yapılıyor. Fakat kendisi Ukrayna Ordusu’na silah ve malzeme tedariki yapan bir yapının yönetim kurulunda yer alıyor.

Moskova bu ikili durumu biliyor ve Karina Hanım’ı yakından takip ediyor.

Üstelik ROST’un faaliyetleri konusunda Rus Büyükelçiliği de ciddi rahatsızlık içinde. Çünkü Rusya, Ukrayna’da fiilen ABD ile savaştığını biliyor.

Fakat ROSTABD’nin Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile yürüttüğü petrol yatırımlarından da pay almak için perde gerisinden ROST’un diğer şirketi NURZAT vasıtasıyla ‘Kürdistan’ hükümeti nezdinde girişimlerde bulunuyor. Öyle ya, sermayenin dini/ideolojisi/değeri olmaz değil mi?

Üstelik bu girişimi kim adına yapıyor dersiniz?

Rusya menşei TMK ve ZTZ Boru Fabrikasının distribütörü olarak! Yani Rusların ürettiği boruyu Irak ‘Kürdistan’ına satacak, ABD’nin Irak petrollerinin satışına yardımcı olacak ve oradan yoluna bakacak. ABD de elde ettiği finansla Ukrayna Ordusuna silah vererek Rusların öldürülmesini sağlayacak.

Diğer taraftan ROST, iş birliği yaptığı kuruluşlar arasında Rusya Federasyonu Türkiye Ticaret Temsiliciliği adını da zikrediyor. Bu Ticaret Temsilciliğinde çalışan diplomat Alauddin Yarahmedov'un ROST’un içindeymiş gibi hareket ettiği görülüyor. Bu bilgiler, mevcut kuruluşun sitesinde ve basın da mevcut.

Muhtemel olarak, ROST’un ve yönetimdekilerin ve onlarla irtibat ve iltisaklı Rus Büyükelçiliği çalışanlarının bu ballı girişimi Moskova tarafından adım adım takip ediliyor olmalı. Etmiyorlarsa kilit vursunlar.

İşin içindekiler de yakından tanınıyor.

Üstelik Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ankara’ya geldiği günlerde bunun sonuçları olacağı kesin görünüyor. Osmanlı dönemini anlatan filmde, gerçek Tosun Paşa ne diyordu: Çok kelleler gidecek Daver!

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com